İngiliz Sömürgeciliğinin Sembolü Olan Şirket

 Bir Arzular Ülkesi olarak Hindistan, Dünya Tarihinin temel bir unsuru olmuştur. Eski çağlardan itibaren, tüm uluslar, arzularını ve hırslarını yeryüzünün sunduğu en değerli, mucizevi hazinelere sahip bu topraklara ulaşacak yolu bulmaya yönelttiler: [ Bu ülke] inciler, elmaslar, parfümler, gül esansları, filler, aslanlar… Vs. gibi tabiat hazinelerinin yanı sıra bir de hikmet hazineleri [ ile dolup taşmıştır] . Bu hazineler artık Batı’ya geçmiştir. [ Hindistan’ın hazinelerine sahip olma] her zaman, dünya-tarihsel öneme sahip bir mesele oldu ve [ her zaman] ulusların kaderine bağımlı kaldı. Bu isteklerin farkına varıldı. Bu Arzular Ülkesi elde edildi; ondan küçük ya da büyük bir parça elde etmemiş hiçbir Doğulu büyük ulus ya da Modern Avrupalı Batılı yoktur. Eski dünyada, Büyük İskender, Hindistan’a ilerleyen ilk hükümdardı, fakat ona yalnızca dokunabilmişti. Modern dünyanın Avrupalıları doğrudan girebilecekleri bu harikalar ülkesine dolaylı bir yoldan girdiler: Deniz yolundan. Ve söylendiği gibi, bu ülkenin genel birleştiricisi oldular. İngilizler, daha ziyadesiyle de, Doğu Hindistan Şirketi ülkenin efendisidir.¹

 Hegel’in cümlelerinden de anlaşılabileceği üzere Hindistan, tarih boyunca insanlık için adeta bir cazibe merkezi olmuştur. Sahip olduğu zenginlikleri ile gerek insanlık tarihinin eski uygarlıklarının gerekse de modern dönemin Batılı sömürge imparatorluklarının iştahlarını kabartmıştır. Hindistan’ı işgal edenler zenginleşerek, diğer uluslar üzerinde iktidar sahibi olma yolunda eline koz geçirmiş, Hindistan’ın kendisi ise her geçen yüzyıl daha da fakirleşmiştir.

 İngilizler ilk olarak 1600’lerin başında ticari potansiyelin çok yüksek olduğu Doğu Hindistan Adaları’na (Endonezya, Malezya) girmek istemişlerdir. Lakin Hollanda ve Portekiz bu bölgede çoktan hakimiyetlerini kurmuşlardır. Kendi ordularına sahip olan Hollanda Doğu Hindistan Şirketi ve Portekizlerle karşı karşıya gelmek istemeyen İngilizler yönlerini Kıta Hindistan’a çevirmişlerdir. 

İngilizlerin, Hindistan üzerinde tam hakimiyet kurmasını 1757 yılında Fransızlara karşı yapılan Plasey Muharebesi’ne dayandırabiliriz. 1757 yılında Britanya Kraliyetinin de onay vermesiyle 1600’de denizcilik üzerine kurulan şirket, önce ordu sahibi, sonra koloni sahibi, daha sonra da devlet sahibi konumuna gelmiştir. Bir yandan topraklarını büyüten bir yandan da Hindistan’ı sömüren şirket, yönetimi altındaki Bengal’ de bu dönemde 10 milyondan fazla insanın açlıktan ölmesine sebep olmuştur.

Şirket kuzeyde hakimiyetini pekiştirdikten sonra Güney Hindistan’ı hakimiyet altına almaya başladı. Önce Mysore Prensliğini, ardından Maratha Prensliği'ni ortadan kaldırdılar. 1799 yılına gelindiğinde İngiliz Doğu Hindistan Şirketi Hindistan’ın 3/5’ine hakimdi. Sömürgeci politikasını devam ettiren şirket 1858 yılında ise Hindistan’ın tamamında hakim konuma geldi.

Böylece İngiltere resmi olarak herhangi bir katliam, soykırım yapmadan, işgal ve tecavüzde bulunmadan kurduğu bir şirket ile Hindistan’ın tek hakimi olmuştu. (Britanya’yı kimse işgal ile suçlayamazdı. İşgali şirket yapmıştı. Britanya’yı kimse katliam ve soykırımla suçlayamazdı, bunları şirket yapmıştı. Ama ortada bir gerçek vardı: Hindistan sömürge olmuştu... 1640'ta bir avuç toprak satarak başlayan serüven 200 yıl sonra tamamen yok olmakla sonlanmıştı.)


1858 yılında çıkan sipahi ayaklanması, ortaya çıkardığı sonuçlar bakımından 19. Yüzyıl Hindistan'ının en önemli olayıydı, isyan İngilizler tarafından bastırılmıştı. Bu, İngilizler için bir zafer olmasına karşın Hint halkında milliyetçilik akımını ortaya çıkarmıştı, isyan sonrası İngiliz yönetiminin asıl sorunu İngiliz-Hint İmparatorluğu’nun korunmasıydı. Bunun için İngilizler yeniden örgütlenme yoluna gitmişler ve bir dizi dini ve sosyal reformları uygulamaya koymuşlardı. Hint halkının başlattığı bu milliyetçi hareket, çok geçmeden siyasal bir güç olmuştu. Gokhale, Tilak, Nehru ve özellikle Mahatma Gandhi'nin yapmış olduğu kitlesel eylemlerle, Hint halkı daha da bilinçlendi. 15 Ağustos 1947'de yılında Hindistan ve Pakistan iki ayrı devlet olarak ortaya çıktı, İngiliz yönetimi de Haziran 1948'de yönetimi Hint Hükümetine devretmeye karar verdi.

¹  George Willhelm Frederick Hegel, The Philosophy of History, Ing. Trc.: 1. Sibree, (New York: Dover Publication, Inc., 1956), s. 142-143.